Şekerli besinlerin, ağızda bakteri plağı bulunduğunda plak içindeki mikroorganizmalar tarafından organik asitlere parçalandığı ve bu asitlerin dişlerde çürüğü başlattığı; günümüz araştırmacıların kabul ettikleri bir gerçektir. Bakteri plaklarının oluşumunu önlemek ya da oluşanları ortamdan uzaklaştırmak için sert ve kaba taneli besinlerin yenmesi gerekmektedir. Günümüz beslenmesi ise çiğneme fonksiyonlarını azaltıcı bir şekildedir. Aldığımız besinlerin çoğu yumuşak ve yapışıcı özelliktedir. Bu durumda bakteri plakların oluşumunu önlemek ya da oluşmuş plakları dişilerden uzaklaştırmak için dişlerin fırçalanmasına gerek vardır.
Diş fırçalama; ideal bir fırça ile kuralına uygun olarak yapılmalıdır. Sabah uyanınca ve akşam yemekten sonra ( yatıncaya kadar şekerli bir besin almamak koşulu ile) dişlerin fırçalanması yeterlidir. Diş fırçalama bireylere genellikle boşuna yapılan bir iş gibi gelmekte, bu nedenle bazen kültür düzeyi yüksek kişiler tarafından bile ihmal edilmektedir. İhmal edilmesi bile, bu işlem baştan savma bir şekilde, dişlerin tümüyle temizlenmesine yetmeyecek düzeyde yapılmaktadır. Diş macunlarının ferahlatıcı kokusu, bireylerde ağız hijyenini sağladıkları kanısını yaratmaktadır.
Bu durumda bireyleri diş fırçalama konusunda motive etmek, diğer bir deyişle bilinçli bir şekilde yönlendirmek gerekmektedir. Motivasyon için en güncel yöntem, normalde, ancak hekim tarafından ayırt edilebilen bakteri plaklarını, bireyler tarafından kolayca görünür hale getirmek, yani onları boyamaktır. Çeşitli boya maddeleri taşıyan preparatların örneğin tabletlerin ağızda emilmesi ya da eriyiklerle ağızın çalkalaması sonucu bakteri plakları koyu renklere boyanmakta ve birey dişleri üzerindeki bu bol bakteri taşıyan yığıntıları, onların ne kadar fazla alan kapladığını açıkça görmektedir. Fırçanın erişemediği interdantal ( dişler arası) alanlarda birikebilecek bakteri plaklarının ise iki işaret parmağına dolanarak arada gerilecek iplikler ile temizlenmesi de söz konusu olabilir.
Yanıt Bırak